Din felsefesinin önemli problemlerinden olan Kutsal metinlerin nasıl anlaşılması gerektiğine dair tartışmalar son yüzyıldaki dil felsefesi ve karşılaştırmalı dinler tarihi alanlarındaki çalışmalarla birlikte farklı bir seyir kazanmıştır. Mantıkçı Pozitivist düşüncenin dil felsefesi açısından yaptığı değerlendirmenin din dili konusunda en uç nokta olduğu söylenebilir. Karşılaştırmalı dinler tarihin araştırmaları ise din fenomeninin pek çok farklı formlarda olduğunu göstermiştir. Mantıkçı Pozitivist anlayış son dönemlerde ''anlam'' ve ''doğrulanabilirlik'' ilkesinde yumuşama göstermişse de din dili konusunu ''imancılık'' ve ''ateizm'' ikilemiyle karşı karşıya bırakmıştır. Bu noktadan hareketle din dilinin yapısını anlamak amacıyla bu çalışmayı yapmaya karar verdik.