İstanbul yüzlerce yıl Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yapmış günümüzdeyse Türkiye'nin finansal kalbi olan tarihî kültürel ve ekonomik açıdan her zaman önemli bir şehir. Candan Türkkan İstanbul'u Doyurmak'ta "iaşe"nin iktidarın kendini var etme araçlarından biri olduğu tespitinden hareket ediyor; söz konusu tespitin yüzyıllar içinde bu toprakların kendine has ekonomi politiğiyle nasıl dönüşüp ne gibi sosyal ve siyasi sonuçlar yarattığını ele alıyor. Osmanlı döneminde İstanbul'un iaşesine ilişkin birincil kaynakları tarihî antropolojik ve coğrafi çalışmaları kullanarak gıda sisteminin özelliklerini belirleyen Türkkan bu sistemin 19. yüzyıldaki çözülüşünü takip ederek Osmanlı'dan Cumhuriyet'e uzanan geniş bir tarihsel süreçte gıda rejiminin son derece etraflı bir analizini yapıyor. 1980'lerden itibaren gündelik hayatta/ ekonomide yaşanan dönüşüm ve değişimlerin neoliberal politikaların küreselleşmenin sermaye piyasalarının tedarik zincirlerinin izini sürerek İstanbul'un nasıl doyurulduğunun/doyduğunun günümüzdeki dinamiklerine daha yakından bakıyor. Üstelik hem farklı bir gıda sistemi hem de farklı bir gıda rejimi vaat eden "karşı hareketleri" alternatif yaklaşımları da ihmal etmeyerek. İstanbul'un olduğu kadar Türkiye'nin de gerek tarihini gerek iaşe kültürünü değişen beslenme politikalarını anlamak için çok önemli bir kaynak. "(...) gıdanın nasıl üretildiğinin hangi gıdaların üretil- diğinin üretim yerlerinden tüketim noktalarına nasıl taşındıklarının nerede ve nasıl alınıp satıldıklarının onları kimlerin işleyip tükettiğinin tüm bunların siyasi sorular olduğunu ve dolayısıyla siyasi bünyenin nasıl tesis edildiğinin egemenle tebaa arasındaki ilişkinin doğasının kimin kimi nasıl yönettiğinin ve bu yönetimin neyi gerektirdiğinin göstergeleri olduklarını savunuyorum." CANDAN TÜRKKAN