İnsan tanrı edinmekte mahir
Unutup tapılacak olanı sahte secdeler yontmakta Kaderin içinde bir kalem olmak hevesi tutuşunca ulvî bir gaye
gibi bağrında
Yazgının kâğıtta bıraktığı o derin cızırtı Yarınca aklının kavi duvarlarını
Ateşi artırır yangını harlar
İdam sehpaları derin kuyular penceresiz zindanlar
Kalbinin otağına yerleşen o haz Söker bir olanın birliğine dair bütün delilleri yüreğinden
Yok etmek için her şeyi her şey elindedir artık
İnsan tanrı edinmekte mahirdir
Benim nasibimde çıkmak varmış Musa'nın yurdundan Adem'in inancını bir mağarada işitmek Beyaz lekeli elbiselere karşın simsiyah bir kumaştan gömlek
dikip kendime
Bir nurlu avucu öpmek
Düşmeden tunca mermere
Eğmeden başımı hazzın o ağır kokusu karşısında Bu habis gölgenin altında dimdik yaşamak