Eğitim büyük bir örgüt olan toplumun kendini gerçekleştirmesi ve kendini yenilemesi için vazgeçilmez bir unsurdur. Eğitim hem formal hem de informal olarak toplumun içinde yer alır. Eğitime dönük yapılan tanımlamalardan birinde "eğitim bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir" denilmekte ve bireyin davranışlarında meydana gelen değişikliğin bireyin kendi yaşantısı yoluyla ve istendik değişiklikler içermesi gerektiği belirtilmektedir. Bir başka tanımda ise "eğitim bir toplumun sahip olduğu insanı yeniden yaratarak geleceğini kontrol etme girişimi olarak tanımlanabilir. Toplumsal bir kurum olan eğitimin formal örgütü okuldur" denilerek eğitimin bir yönüyle bireylerin geleceklerini kontrol etme girişimi olduğu belirtilmekte ve formal yönünün okul olduğunu belirtmektedir. Okul kavramı bireylerin mevcut eğitim politikaları ile maksimum yeterliliğe sahip çağın gerektirdiği bilgi ve teknolojik alt yapıya sahip olmaları maksatıyla oluşturulan mekanlar olarak tanımlanmaktadır. Son zamanlarda ülkemizde yaşanan önemli gelişmelerden birisinin de eğitim paradigmasında yaşanan değişiklikler olduğu söylenebilir. Türkiye 2004 yılında gerçekleştirdiği paradigma değişimiyle Yapılandırıcı Öğretim Modeline geçmiş ve öğretim programalarını bu doğrultuda yenilemiştir.