Fütüvvet kavramı Kur'ân-ı Kerîm'de Hz. İbrâhim ve Ashâb-ı Kehf'i niteleyen "yiğit delikanlı" (Ar. فتى) kelimesinden türetilmiş ve "cömertlik cesaret gençlik yiğitlik mertlik fedâ" anlamlarını ihtiva eden bir kavramdır. İslâm dünyasında hem ferdin iç dünyasını hem de toplumsal ilişkilerini belirleyen Kur'an temelli erdemleri öne çıkaran tasavvufî bir kavram olarak kullanılmaya başlanmıştır. Müslüman toplumlarda fütüvvet kurumu sosyal bir kavram ve tasavvufî bir anlayış olmasının yanı sıra Ahîlik teşkilatında görüldüğü gibi resmî bir toplumsal ve ekonomik teşkilatlanma biçimi olarak da öne çıkmıştır. Onun temelinde ise "Din güzel ahlâktır." ilkesinin gençler ve meslek erbabı başta olmak üzere toplumun bütün katmanlarına kök salması gayesi vardır. Bu bakımdan fütüvvet anlayışı gençlere topluma ve özellikle de meslek erbabına sünnet temelli toplum yararını önceleyen ve fedakârlığa dayalı bir ahlâk anlayışını sunar.
Fütüvvet teşkilatını idarî iktisadî ve sosyal bir ıslah projesi haline getiren Abbâsî halifesi Nâsır-Lidînillâh'ın oğluna ithafen kaleme alınan bu fütüvvetnâmede fütüvvet yoluna intisap edenlerin iç dünyalarını terbiye etmelerine yönelik hikmetler Kur'an âyetleri ile son derece ince bir üslupla anlatılmıştır:
Allâh size rahmet etsin bu ağacın kökü fazîletler arzında yetişir; gövdesi olan fütüvvet ihsân ve bağışla yetişir; budakları el-Celâl'in nuruyla bitişiktir; dalları sıdk takvâ îmân ve hidâyettir; yaprakları ihsân ve hayâdır; çiçeği tevhîd ve safâdır; meyvesi ise marifet ve ülfettir; suyu rahmet ve yumuşaklıktır ki Allah'ın meşiyyet ve kudret pınarlarından akar. Fetânın kalbi onun altındaki zıyâ [ışık] tahtlarındadır üzerine yüce hazînelerden ihsânlar yağmaktadır.