"Dünyanın önemli bir bölümü açlık sefalet ve korku içinde temel ihtiyaçlarını karşılamanın mücadelesini verirken diğer bir bölümü sorumsuz ve ölçüsüz bir tavırla yapay ihtiyaç ve arzuların peşinde koşuyorsa tüm insanlık iyilik tasavvurunun acilen yeniden gözden geçirmesi gerekmektedir." sözleriyle başlıyor eser. "İyilik: Bu Ramazan ve Her Zaman" adlı eser ilk olarak Ramazan ayı içerisinde iyilik kavramına yer veriyor. Kur'an-ı Kerim'de iyiliğin inşasına ve hadislerde iyilik tasavvuruna değiniyor. Kimi zaman edebi bir dil kullanarak deneme yazılarına yer veriyor kimi zaman da bilgilendirme amacıyla akademik bir dil kullanıyor. İyiliğin anlam ve önemi farklı açılardan ele alıyor. Toplumun en zayıf ve çaresiz bireyleri olan yetim çocuklara iyilikte bulunmanın onları barındırmanın sevgi göstermenin gerekliğinden bahsediyor. "İyilikler yârimiz kötülükler bârımızdır." ilkesinden yola çıkarak yârimizle aramızı sağlamlaştıracaksa kötüye bile iyilik yapılabileceğini söylüyor. Kötülüğün ancak iyiliği yaymakla engellenebileceğine vurgu yapıyor cömertlik ve merhametle iyilik arasındaki ilişkiyi gözler önüne seriyor. Ramazan ayı vesilesiyle iyilik kavramını irdeleyen eser sadece Ramazan ayında değil her zaman iyi insan olunması gerektiğini öğütlüyor. Bu doğrultuda kaleme alınan eser iyilik ile ilişkili olan kavramları anlamak iyiliğin dini temellerini anlamak ve daha iyi bir insan olmak isteyen okuyucular için faydalı bir kaynak niteliğinde.