Edebiyat bilimin yöntemlerinden bağımsız kutsal ve dokunulmaz bir tabu değildir. İnsan deneyecek yanılacak ve yine deneyecektir. Yazı yazamayışımızın ta kendisidir. Kabaca özetlemeye çalıştığım şekliyle dergimizin kuruluş amacı ve izleyeceği yol budur bu olacaktır. Buna bağlı olarak otoritelerden geri dönen ürünlerin son incelenme yeri dergimizdir. Bu yönüyle Şiir Mavisi bir kaybedenler kulübü değil bir geri dönüşüm kutusu gibi değerlendirilmelidir. Kötü bir şiir ile harikulade bir şiir arasında uzayda kapladığı yer açısından bir fark yoktur. Neye göre iyi neye göre kötünün de anımsadığımız kadarıyla belli bir tanımlaması yapılmamıştır. Öyleyse edebiyat yazmanın yazmış olmanın en duru halidir."
"Son beş yılda sayısız yazar adayı ile karşılaştım. Çoğunun yazmak için bir nedeni yoktu; nedeni olanların bir kısmının da kararlılığı. Ama Sibel Türker'e ait ilk metni okur okumaz ona vakit geçirmeden yazarlığı bir hayat biçimi olarak kabullenmesini ve hemen yazmaya koyulmasını salık verdiğimi hatırlıyorum. Sibel gerek yazarlık kumaşının haslığı gerekse ele aldığı temalarla yüreklere seslenmeyi seçen bir yazar. Bu da onu sahici ve inandırıcı kılıyor. Bunu daha ikinci kitabıyla yakalamış olmasının üzerinde de ayrıca durulmalı..."
Mehmet Eroğlu