Her kitabın bir de kendi öyküsü vardır. İçinde barındırdıkları gibi onların nasıl oluştuğu da merak unsurudur. Bu kitaptaki öyküler ne tamamen gerçek ne de büsbütün hayal ürünüdür. Gerçekleri insan dışı varlıkların gözünden de okuyacaksınız. Böyle bir seçimi neden yaptığıma gelecek olursak şöyle özetleyeyim. İnsan duygusal bir varlıktır. Olaylara kendinden bir şeyler katma ihtimali yüksektir. Oysa ben öykülerimi dışarıdan seyreden bir gözle yazmak istedim. Tabii bu her öykü için geçerli değil.
Öykülerdeki mekânların çoğu çevremde ya da yaşadığım şehirlerde var olan yerler. Fakat o mekânları da olduğu gibi aktarmadım. Bazı mekânlar manzaralar olmasını istediğim yahut da geçmişte gördüğüm bir kesitten ibaret.
Öyküleri kurgularken bazen yaşanmışlığın sınırlarını yani öykünün sınırlarını zorlamaya çalıştım. Öyle ki bir masalı andıran kovalamacalar çıktı ortaya. Burada hayal gücüm ve çocukluğumda yaşlılardan dinlediğim "hikâyeler" yardımcım oldu diyebilirim.
Aydın KAYABAŞI