Artık büyük gün gelmişti. Padişah'ın emriyle hazırlanan bu kitap çocuklarımıza medeniyetimizi tanıtacaktı. Böylece bu kıymetli bilginlerden ilham alıp kendileri de nice keşifler icatlar yapacaklardı. Kitap Osmanlı kütüphaneleri başta olmak üzere dünyanın dört bir tarafına gönderilecekti. Dünya dillerine çevirileri yapılacaktı. Böylece Osmanlıca bilmeyen çocuklar da bu kitaptan istifade edeceklerdi.
Abdülhamid Han Kurt Ailesine ve bu kitaba katkısı olan
herkese çok teşekkür etti. Harikulade bir çalışma olmuştu. Adı unutulmaya yüz tutmuş nice kıymetli bilginlerimiz vardı. Bu kitap kıymetli İslam ve dünya bilginlerinin tanıtılmasına vesile olacaktı.
İnsanlık medeniyetinin oluşumunda sadece bir medeniyetin etkisi yoktu. Tüm medeniyetlerin katkısı vardı. Bu kitapta Batı'dan ve Doğu'dan nice bilginler vardı. Hepsi birbirinden zeki ve insanlığa faydalı olmak için gece gündüz çalışan insanlardı.
Bu kitapla Almanya'ya gidip Kant'ı tanıyacaktık. Eski
Yunan'da yaşamış Aristo'nun öğrencisi olacaktık. Buhari ile hadis yolculukları yapacaktık. Cezeri ile yeni
icatlara imzamızı atacaktık... İşte biz böyle yüce bir
medeniyetin çocuklarıydık. Atalarımızdan bize kalan
insanlık mirasını gece ve gündüz çalışarak daha da
yukarılara taşımalıydık.