Yıllarca turizm sektörü ile eğitim sektöründe bir arada çalışan Menderes Akdağ her iki sektörde edindiği deneyimlerini araya getiriyor. Bir eğitimci gözüyle gösteri dünyasının dinamiklerini incelediği bu eserinde sinemadan televizyona animasyondan belgesele uzanan geniş bir düzlemde gösteri kavramının tarihsel gelişimi estetikle kurduğu bağ kapitalizm ve neo-liberalizm dönemindeki sermaye ile ortaya koyduğu açılımları kişisel deneyimlerinden yola çıkarak anlatıyor. Okur sürprizlere açık bir yolculuk yapıyor. Kimi zaman bir eğitimci kimi zaman bir gösteri ustası kimi zaman da incelikli tespitlerde bulunan bir akademisyen kimliği ile karşımıza çıkan Akdağ bizlere postmodernizmin bir biri içine geçmiş çok kültürlü dünyasının çok katmanlı yapısının anatomisini çıkarıyor. Öyle ki medyadaki önyargıları anlamadan sağlık sektöründeki sorunları çözemeyeceğimizi turizmde marka değerlerin oluşumunda sinemanın rolünü bilmeden de ülkenin çağdaş dünya içinde yer almasının mümkün olamayacağını anlatıyor. Akdağ çapraz şekilde yaptığı medyalar arası okumalarla sektörlerin iç içe geçmiş dünyasını gözlerimizin önüne sererek anlaşılması zor olanı göstermeye çalışıyor. Öğrencisinden uzmanına akademisyeninden sıradan yurttaşına herkesin kendinden bir parça bulacağı kitabın okuyucusunu bulması dileğiyle...