Her sabah aynı gerçekler aynı hayaller.. Kendimizin inanmaya korktuğu gerçekler. Herkesi inandırmaya çalıştığımız yalanlar. Uzun süredir hissetmediği duyguları görür görmez aşık olduğu Amine sayesinde hissetmeye başlayan Alkın; okul ev neredeyse her zaman uğradığı kafe ve üniversite arasında yaşamını sürdürür. Katıldığı seminerlerden birinde hayranlığı daha da artan profesör ile gittikçe samimi olmaya başlar. Bir gün ölüm haberini duyuncaya kadar her şey yolunda gider. Bir seri katilin art arda profesörlerin önemli uzuvlarını alarak öldürmesiyle hikaye gittikçe ciddileşmeye başlar. En sonunda sevdiğinin memleketine dönmesini de bahane ederek tayin ister. Belki de gitmesinin altında başka sebeplerde yatıyordur?