Vaat edilmiş topraklarda asude bir hayat yaşamakta olan İbranilerin mutlu çocuklarından biri idi o. Çok şerefli bir aileden gelmekte idi ve dedeleri Hz. Yakup'a; yani kavminin adıyla anıldığı peygambere dayanmakta idi. Hz Yakup'un diğer ismidir İsrail bilindiği gibi. 'O' büyüdükçe kendilerini sürekli olarak saldırılarıyla zora sokan insanlarını öldüren ve mallarını gasp eden Asurlulara karşı ne yapılabileceğini düşünmeye başlamıştı. Bunun için çareler düşünen büyüklerini arayıp buldu ve haksızlıklara karşı mücadele edenlerle birlikte oldu.
'O' seçilmiş biri idi. Nitekim sonunda bu kendisine bildirildi ve Allah 'O'ndan Asurluların başkenti Ninova'ya giderek bu zalim kavmi uyarmasını dinlemezlerse helak edileceklerini onlara bildirmesini emretti. Görevini yapmak üzere Ninova'ya giden Yunus peygamber Ninovalıların kendini dinlememesi alay hakaret ve haksızlık etmeleri üzerine kızarak onlardan ayrıldı. Bir deniz yolculuğuna çıktı. Fakat denizde çıkan fırtına nedeniyle kendisini suçlayarak diğerlerinin kurtulması için denize atladı. Allah'ın emri ile 'O'nu yutan balığın karnında Allah'a sığındı ve günahını itiraf ederek rabbini zikretti 'O'nu yüceltti. Ve rabbi de 'O'nu kurtararak tekrar Ninovalıları davet etmek üzere geri dönmesini emretti. Ninova'ya dönen Yunus peygamber'i bir sürpriz bekliyordu. Ninovalılar tarihte toptan iman eden tek topluluk olacaktı.