Rize Defteri 6. sayısı ile de Rize tarihinin eksik karelerini tamamlıyor ve Rize tarihine önemli bir kayıt düşüyor.
Editörü Yusuf Turan Günaydın.
Artık şehir tarihi yazıcıları için ciddi bir örneklik ve adres olma vasfı taşıyan Rize Defteri 6'da 29 başlık ve yazarla şehrin tarihine kültür sanat ve edebiyatına mercek tutuluyor. Bu sayıda da birbirinden önemli konu ve başlık yer alıyor. Araştırmalar Derlemeler kısmı ile okuru selamlayan çalışmada "Tarih Boyunca Rize ve Türkler" başlığı ile Rize'yi Prehistorik Dönemden Osmanlı'nın son dönemlerine kadar inceleyen yazısında Prof. Dr. İbrahim Tellioğlu Rize'nin doğal bir etnografya müzesi olduğunu belirtiyor. Tulum ile kemençenin kılıç oyunu ile Hemşin horonunun Şeyh Şamil Aspet kız horonu Memetina sıksarayın binlerce yıllık kültürün ruhunu yansıttığını ifade ediyor. Aynı bölüm içerisinde "Rize Halk Hekimliği Uygulamaları" Sümeyra Sinoğlu tarafından "Rize Geleneksel Müziği ve Halk Çalgılarına Genel Bakış" Prof. Dr. Abdullah Akat tarafından kaleme alınmış. Rize'nin İlk Muhtarları Yörenin Müzik ve Oyun Kültürüne Dair "Derdi Olan Ağlasun" yazısı Alay Müftülerinden Mehmed Rüşdü Efendi'nin İcazetnamesi (Değerlendirme ve Tercüme Metin) İşkencedere'nin adının konu edildiği yazı bölümün dikkat çeken diğer yazılarını oluşturuyor.
Biyografiler Portreler ve Vefeyat kısmında ise Rize'nin Çayeli eşrafından olan ve Müderris Mehmed Efendi ismiyle civar köylerde tanınan verdiği eğitimle ve şairliği ile nam salmış Osmanlı Devri'nin son yıllarına ve Cumhuriyet'in kuruluşuna şahitlik etmiş son medrese âlimlerinden Yılancıoğlu Mehmet Efendi hayatı şiirleri ve mevlidi Ayşe Morgül'ün yazısına konu oluyor.
Esat Özoğuz'un (1871-1954) Katiplikten Mebusluğa uzanan hayat çizgisi ise Selim Yapıcı tarafından kaleme alınmış. Cumhuriyet dönemi Rize'sinde en fazla talebe yetiştiren hocalar arasında yer alan Hacı Abdülhamid (Akbeniz) Efendi de Burhan Okutan tarafından etraflı bir biyografiye konu edilmiş.
Yakın dönemde aramızdan ayrılan Prof. Dr. Kemal Sandıkçı'ya (1944-2021) ise Ahmet Albayrak'ın yazısı ile vefa gösteriliyor. Ömrünü ilme talebe yetiştirmeye adamış olan Kemal Sandıkçı yaşadığı dönem itibariyle çok önemli badireler atlatmış ama bunları kimseyle paylaşmamış. Torunu Şengül Sandıkçı bir keresinde dedesine "Çok soruşturma almışsın" demiş. Cevaben Hoca "Öyle mi?" diyerek "Sadece soruşturma olsa iyi o dönem neler çektirdiler neler?" diyerek iç çekmiş.
Rize'de başlayan hayat yolculuğu ile siyasetimizde önemli bir iz bırakan Köksal Toptan ve Doç. Dr. Hanefi Bostan ile Rize'nin Sosyal Tarihi kitabı üzerine yapılan söyleşiler de dikkat çekiyor. Rize tarihinin tapusu olan Rize Mezar Taşları üzerine yayınlanmış üç kitap üzerine Hasan Afşın Can bir yazı kaleme almış. Yazıya konu edilen Hemşin Ardeşen Pazar mezar taşları dışında İyidere Derepazarı Çayeli ilçelerinin de mezar taşlarının kitaplara konu edildiğini yazıdan öğreniyoruz.
Rize Defteri'nin özellikli kısımlarından birisini de "Klasiklerimiz" bölümü oluşturmakta. Bu bölümde ise İshak Nuri Rizevî'nin Kitâbu Zübdeti'l-İzhâr isimli eseri Tuba Satır tarafından değerlendirilmiş. İshâk Nûrî Rizevî'nin Zübdetu'l-İzhâr adlı eseri İmam Birgivî'nin İzhâru'l-Esrâr adlı eserinin şerhidir ve kitabın basım tarihi olan Hicrî 1301 yılına tekâbül eden 1883 yılı dikkate alındığında o zaman tahtta bulunan II. Abdülhamid Han'a eserin sunulduğu bilgisi yazıda yer almaktadır.
Hatıralar bölümünde ise İshak Güven Güvelioğlunun hazırladığı "Kalkandereli Bir Sarıkamış Gazisinin Hatıraları ve Esaret Kampı Notları" Merhum İsmail Kahraman'ın Hac Hatıraları ve Tercüme-i Hâli Merhum İdris Yamantürk'ün Hatıraları yer alıyor.
Rize Defteri 6'da son olarak Vatan Gazetesi Rize İlavesi'nin tıpkıbasımı yer alıyor.
Rize Defteri yeni yayınlanan altıncı nüshası ile bizi hafızamızla ve kayıp tarihimizle yüzleştirmeye devam ediyor.