-10. ve 11. Yüzyıl İslam Dünyasında-
Din ve siyaset ilişkisi tarihsel şartların bir ürünü olup mevcut siyasal-sosyal gelişmeler çerçevesinde şekillenmiştir. Bu ilişkinin bir tarafta mezhep ekseninde dinî hassasiyetleri koruma ve yayma gayreti içinde olan din âlimleri ile diğer tarafta dinî meşruiyeti arayan yöneticiler arasındaki ince ancak kopmayacak kadar da güçlü bir bağ olduğu görülür. Ancak bu süreç içerisinde bazı din bilginleri daha edilgen bir rolü kabul ederek haklı veya haksız siyasi otoritenin meşruiyetini şekillendirerek avama empoze etmeye çalışmışlardır. Burada izlenen temel politika muhtemel bir meşruiyet sorununda taraflar arasında çıkabilecek çatışmaların altyapısını oluşturacaktı. Bu iniş ve çıkışlı ilişki ister istemez doktrinin mevcut siyasal yapıya adapte edilmesine yol açmıştır. Bu çalışmada bir yandan XI. yüzyıl siyasal ve toplumsal şartlarının etkisinde din-siyaset ilişkinin nasıl şekillendiği ele alınacak diğer yandan da İslam Tarih ve Kelam bilimi metotları bir arada kullanılarak disiplinlerarası kategorisinde değerlendirilecektir.