İstanbul gibi bir metropolde kördüğüm bir trafikte taksi şoförlüğünü yapmak kolay iş değildir. Hele esir alan vurdumduymaz kendini bilmez insanlara hizmet etmek zorluğu katbekat artırır illallah ettirir insana.
Biliyorum aramızda kötülerin var olduğunu ve hak veriyorum eleştirenleri ama anlayamıyorum onlara kin güdenlerin bütün taksi şoförlerini aynı kategoriye sokmalarını.
Her nasıl her avukat doktor mühendis ya da mimar aynı değil ise taksi şoförleri de aynı değildir. İyisi vardır kötüsü de.
Kendi pencerenizden bakarken ulaştırmanın bir parçası olan taksiciliğe lütfen biraz da emekçinin penceresinden bakın ki doğru kanıya varasınız.
Tamam sıkıntılarla karşılaşan yolcularımız vardır aynı sorunları her gün yaşayanlar da. Ancak şu bilinmelidir ki sorunlar sık tekrarlanıyorsa şoförden kaynaklı değildir bu çözüm üretmeyen sistemin kendisindendir.
Çok çeşitli dünyada ve ülkede benzeri olmayan birebir yaşadığım öykülerle dolu serinin bu ilk kitabını biraz acayipliklere biraz da şoförün neler çektiğine gördüğüne ve yaşadığına ayna tutmak için yazdım.
Komik olanlar da var tabi. Yeni şeyler öğrenecek yer yer hüzünlenecek bazen kızacak çoğu zaman da keyif alacaksınız.
Vahap Taş