Dünya Sağlık Örgütü 2014'te Türkiye'de her 10 kişiden birinin antidepresan ilaç kullandığını hesaplamıştı. Ülkemizde 2008'den 2020'ye kadar antidepresan tüketimi yüzde 176 oranında arttı. Son birkaç yıldaki yükseliş bile çarpıcıdır: Antidepresan satışı 2019'da 50 milyon kutuyken 2020'de 55 milyon kutuya 2021'de 60 milyon kutuya yaklaştı.
Giderek daha fazla sayıda insan psikiyatriste gidiyor ruh sağlığını iyileştiren bir maddeye ihtiyaç duyuyor. Söz konusu ilaçlar hakkındaki sorular zihinleri kurcalamaya devam ediyor. Neyi ne ölçüde düzeltiyorlar? Bağımlılık yapıyorlar mı? Beyne zarar veriyorlar mı? Ne kadar süre kullanmak gerek? Ömür boyu kullananlar var neden?
Bu eser psikiyatride kullanılan bütün ilaçları herkesin anlayabileceği bir dille ama bilimsel perspektiften taviz vermeden inceliyor.
Kitapta ilaç dışı biyolojik yaklaşımlara da bir bölüm ayrılmış ve elektrikle (elektrokonvülsif tedavi) manyetik alanlar yaratarak (transkranyal manyetik uyarım) veya ışıkla (fototerapi) tedavi gibi örneklere yer verilmiştir.
Kitap; bunun da ötesinde beynin o muazzam organın işleyişine hayranlık duyan kimyasal/bitkisel/fiziksel müdahalelerin zihin işlevlerini nasıl değiştirdiğini öğrenmek isteyen her yaş ve meslekten meraklı okuyucuyu tatmin etmeye çalışıyor.