"Dağın taşın ağacın kuşun bismillah denip başlanan günün çocuğuyum ben. İzler taşırım her birinden; ağaç kökleri nasıl sızlatırsa toprağı öyle acır tenim. İyice bak bana dünya tuvalinde göğe yansıyan renk takını yeşile verdim. Çocuktum en yumuşak cennet düşünü yeşille sırladım. Kâh bir ağacın serininde kâh bir çiçeğin seyrinde sustum ve dinledim. Her anlatıdan bir ülke çizdim kuzeyde kocaman bir dut ağacı güneyde elma batıda muşmula doğuda kiraz ara yönlerde armut erik ıhlamur ayva. Bir de uzak coğrafyada incir ağaçları."
Ömer Vural 1976 doğumlu. Suyun Gördüğü ilk öykü kitabı. İlk öykülerini yirmili yaşlarında yayımlayan Vural ilk eseriyle olgun bir anlatım yakalamasını biliyor. Bunda yarım asra varan yaşamının ve otuz senelik yazı emeğinin payı büyük. Düzyazı şiiri andıran üslubu bazen derinlikli bir masala dönüşüyor. Büyülü gerçekçilikten gündelik hayat akışına metafizik atmosfer anlatımlarına uzanan öykü yelpazesiyle Vural ilk öykü kitabı Suyun Gördüğü'nde yetkin bir sese ulaşıyor.