Yeni Dünya Düzeni'nin ABD egemenliği altında tek merkezli bir sisteme dönüşmesi küreselleşmesi ile sağlanacağı düşünülen dünyanın geleceğine yönelik olumlu beklentileri ortadan kaldırmaktır. İnsanın önemli bir değer olarak küreselleşen dünyada yerini alacağı idealizmine rağmen ABD egemenliğinin hakim olduğu günümüz Yeni Dünya Düzeni'nde ABD politikasına bağlı kalınması bir zorunluluk haline getirilmeye çalışılmakta ve evrensel anlamda insani değerlerin öne çıkarıldığı barış dolu bir dünya yerine ABD dış politikasının çıkarlarına uygun bir dünya politikası tün dünya devletlerine uygulatılmaya çalışmaktadır. Küreselleşen YDD'nin ABD'nin çıkarlarına uygun geliştiği ve ABD merkezli bir küreselleşmenin YDD'de hakim olduğu gösterilmeye çalışılmıştır. Sonuçta ABD merkezli küreselleşme gerçeğinin daha ziyade "Yeni Dünya Düzeni"nin küreselleşmesi gerçeği şekline dönüştüğü görülmektedir. Uluslar arası sistemde Birleşik Devletlere karşı denge eksikliği ise ABD liderliğinin doğrudan kabul edilmesi anlamına gelmekte ve tek süper güç ABD'ye istediği gibi hareket etme ve hesap vermeme küresel özgürlüğünü getirmektedir.