Müslümanlar İslam'ın ilk yıllarından itibaren kitab ve Sünnetin emirlerine uyarak yardımlaşmaya başladılar. Bu yardımlaşma duygusu asırlar boyu devam edecek hayırlı bir müessesenin yani (vakfın) doğmasına sebep oldu. Cabir (r.a.) "Ben Muhacir ve Ensardan mal ve kudret sahibi bir kimse bilmem ki vakıf ve tasaddukta bulunmuş olmasın" diyerek daha o zaman bu meselenin öneminin idrak edildiğini anlatmak ister. Gerçekten İslam dünyasında insanlara faydalı olan her hizmetin ibadet telakki edilmesinin sonucu olarak vakıflar toplumun hayrına olan her sahada sağlam birer teminat ve sigorta vazifesi görüyorlardı.
Bu eser arşiv belgelerine dayanılarak ortaya konan vakıf ve vakıf eserlerimizi anlatması bakımından önemli bir boşluğu dolduracaktır.