Düşünce tarihimizde çok büyük yeri olan önemli iki düşünür Ziya Gökalp ve Cemil Meriç kültür ve medeniyet kavramalarını değişik biçimlerde yorumlamışlardır.
Kültür bir milleti millet yapan onu diğer milletlerden ayıran en önemli özelliktir. Ziya Gökalp eserlerinde her defasında millî kültürün önemini savunup bir milletten başka bir millete taşınamayacağını kabul eder. Cemil Meriç ise Ziya Gökalp'ın kültür kavramını Fransızcadan düşünce hayatımıza kattığını ifade ederek bu kavramı reddetmiştir. Cemil Meriç kültür diye bir kelimenin olmadığını Avrupa'da medeniyet manasına geldiğini ifade ederek bu sözcüğün yerine daha anlamlı olduğunu söylediği irfan kelimesini kullanır.
Ziya Gökalp; medeniyet kavramının evrenselliğini ve bir milletten başka bir millete geçebileceğini ifade edip Osmanlı medeniyetinin mevcut yapının ihtiyaçlarını karşılamadığı için Batı medeniyetini örnek almanın gerekliliğini savunur. Cemil Meriç ise medeniyetin bir kelime olmaktan ziyade Batının dünyaya üstünlüğünü ispatlamak için bir oluşum olduğunu anlatır. Meriç medeniyet yerine umran sözcüğünü kullanmayı tercih eder.
Bu açıdan bakıldığı zaman Cemil Meriç Ziya Gökalp'ı Tanzimat aydınlarının takipçilerinden biri olarak değerlendirir. Gökalp'ın yaptığı işin Batıyı taklit etmekten ileri gitmediğini savunur.