Naci telefonu kapatınca başı döndü hıçkıra hıçkıra ağlamak istedi...
İzin alıp erken çıktı işten. Sahilde saatlerce arabasında oturdu boş boş denizi seyretti düşünmedi bile üzülemedi ağlayamadı. Beyninde kocaman bir boşluk öylece oturdu.
Ne düşünmesi gerekliydi ne yapmalıydı? Oturdukça beynindeki boşluk tüm bedenine yayıldı. Deniz onu gördü güneş beklemekten sıkıldı gitti ay geldi yerine Naci öylece durdu bekledi. Ne var be de yoktu Naci. Yaz günü arabanın içinde üşümesi gecenin geç saatleri olduğu ve bala hiçbir şey yiyip içmemesindendi belki de yalnızlıktan üşüdü titredi. Zaman mı durmuştu yoksa zaman çok mu geçmişti tam olarak algılayamasa da eve gitmek için arabayı çalıştırdı.
Saatlerce soğukta koşmuşçasına burnu ve ciğerleri yanıyordu. Başka da bir şey hatırlamıyordu hatırlamaya çalıştı ama hatırlamıyordu.