Müphemlik kesinliklerle örülü rasyonel dünyada sınırları belirlenemeyen tanımsız bir boşluğa karşılık gelir. Bu bitimsiz boşluk çaresizlik ve çözümsüzlük imkânsız bir ütopyaya inanmaya sürükleyebilir insanları. Tekinsizliğin kör noktasında çaresiz ümitsiz ve hareketsiz bırakabilir; ancak müphemliğin açtığı boşluk baskı olmaksızın fikirlerin çatışabildiği tanımsız sahipsiz özgürlükçü yeni oluşlara kapı aralayan bir alanı da ifade eder. Her şeyin tanımlamak adını koymak uğruna fütursuzca sınıflandırılıp kategorize edildiği ve hiyerarşi üzerine kurulu bir düzen içerisinde soru işaretlerinin inşa ettiği müphemliklerle köprüler kurulabilir. Düşünmeye şüphe duymaya sorgulamaya alan açarak tabuların ön kabullerin sorgulanabilmesine imkân sağlayan müphemliğin muğlak sınırlarında özgürlük alanları inşa edilebilir.
Bu kitap bahsi geçen sorgulamalardan yola çıkarak müphemliğin distopik anlatılardaki görünümlerini ve müphemlik ile alternatiflere açık düşünme biçimi arasındaki ilişkiyi tartışıyor.