"Eskiden devletin sınıf devleti olduğuna dair doğal anlayışın sonucu olan kabul bugün parsellere ayrılmış (mesela mali piyasalarda) neoliberal çete yapılarına dayanak oluşturur bu zeminde gönlünce tepinen sınıf devleti sosyal devlet ilkelerinin işletmeselleşmesine hız verir." Kitapta kullanılan "çete" kavramı dar anlamdaki kriminal çetelerle sınırlı değil. Yönetilenlerin emekçilerin oluşturduğu topluluklara belirli bir sosyal koruma sunması karşılığında bir tür haraç gibi onların itaatini ve rızasını alan iktidar ağlarını anlatıyor. "İtaate karşı koruma"nın devlet-olmanın kadim ilkesi olduğunu hatırlatarak... Kapitalist sistemin bu "çete" ilişkisi içinde kurduğu "ganimet cemaatleri" sayesinde meşruiyetini sürdürebildiğini ortaya koyuyor. Sendikacı ve siyaset bilimci Kai Lindemann Adorno ve özellikle Horkheimer'in yazılarından ilhamla yazdığı "Çetelerin" Siyaseti'nde yerleşik Marksist ekonomi politiğin bir eleştirisini de yapıyor. Sadece "zor"un değil "ekonomi-dışı" gibi görünen başka öznel etkenlerin ve eylemlerin sınıfların oluşumundaki ve bizzat ekonominin şekillenmesindeki rolüne dikkat çekiyor. Neoliberal dönemde sınıf mücadelelerinin çarpıcı bir analizi.