Melis Cumhurbaşkanı Kemal Sarıgazi'nin kızıydı. Ve uzun bir eğitim döneminin ardından korumalarıyla birlikte Antalya'da tatilini geçiriyordu. İleride doktor olacaktı. Çok başarılı bir öğrenciydi. Ama hayatını çılgınca yaşayan dizginlenemeyen çok aşırı şımarık vahşi bir kedi gibiydi sanki.
Babası ona sözünü geçiremiyordu. İstediği şeyi istediği gibi yapıyordu. Ailesi Muğla'da tatile gitmesine rağmen Melis tek başına Antalya'ya gelmekte ısrar etmişti. Çünkü annesinin babasının yanında gönlünce eğlenemiyordu. Sanki onu buraya bilmediği farkında olmadığı bir şey çekmişti. Belki de kaderini takip ediyordu. Kendisini kesinlikle çok büyük bir sürpriz bekliyordu. Bunda emindi. Çünkü çok güzel bir rüya görmüştü. Rüyasında çok yakışıklı dünya çapında ünlü bir genç ile evlenmişti. İsmi Ahmet'ti. Sanki yüzü aklına kazınmıştı. Rüyasında gördüğü bu delikanlıya deliler gibi âşık olmuştu. Uyandığında aynı duyguları hissetmeye devam ediyordu. Böyle bir rüya gördüğü için şaşırıyordu? Rüyasında gördüğü yakışık delikanlının Antalya'da olduğunu düşünüyordu. Ne yapıp edip onu mutlaka bulmalıydı!