Nübüvvet silsilesinin son halkası Hz. Muhammed (sas) ile tamamlanmıştır. Allah Resûlü'nün (sas) mirasına sahip çıkan âlimler İslâm'ı farklı dil renk ve kültürlere sahip toplumlara anlatma gayretinde olmuştur. İlmî fikrî siyasî askerî vb. alanlarda İslâm dinine farklı açılardan hizmet eden bu şahsiyetler büyük ve kutlu mirasın günümüze ulaşmasında ve İslâm medeniyetinin oluşmasında büyük rol oynamışlardır. Her birinin hayatı farklı bir örneklik teşkil eden yaşadıkları asrın öncüleri ve Peygamber vârisleri olan bu şahsiyetlerin sayısı binleri aşmaktadır. Hepsini ayrı ayrı tanıtmak mümkün olmadığından bu şahsiyetlerin okuyucu ile buluşmasının bir başlangıcı olması niyetiyle aralarından seçilen 100 öncüyü anlatan Nebevî Vârisler projesi hayata geçirilmiştir. Nebevî Vâris olarak seçilen isimlerden biri de Mücâhid b. Cebr'dir. Mücâhid sahâbe ve sonrası arasında köprü vazifesi görmüş bir âlimdir. Onun nebevî vârislik yönüne işaret etmek amacıyla yapılan bu çalışmada Resülullah'ın (sas) izinden giderek ömrünü Kur'ân-ı Kerîm'in anlaşılmasına adadığı bu yönüyle de erken dönem tefsir faaliyetlerinin öncülerinden olduğu anlaşılmıştır. Bu bağlamda Mücâhid'in giriştiği te'vîl anlayışı nakilden tamamen bağımsız olmamıştır. Âyetleri yorumlarken sadece duyduklarını nakletmemiş giriştiği yorumlama faaliyetiyle tefsir sisteminde öncesinin birikimini aktarmanın yanında aklı öne çıkarması ve re'ye önem vermesi çağdaşları arasında ayırıcı özelliği olmuştur.