Babam "Ey oğul künhüne varmak için yaşamın sırtında bir sahtiyan kırbadan daha fazlasını taşıma ilişme hiçbir şeye sadece rüzgâra boynu- nu eğen başakların sesini işit keşke mevsimi geldiğinde biçilecek ekini düşünmekle kalsan eve girerken henüz avludayken yorgunluktan yığılarak yere uyusan başının altında buğday çuvalı sırtında tarlan üzerinde kar döken gök ve kulağın- da yankılanan o ezanlarla' derdi. O halde şimdi sıra yağmurun sırrını bir bir anlatmaya geldi.