tutunup sözcüklerin gövdesine
mahur bir şarkının ortasında
bulutlarla dalaşırdı kuşlar
üstümüze usul usul inen akşamlarda
yürüyüp gitti bir dağın ardında
masalsız büyüyen erkeklerin
eksik bırakılmış çocukluğunda
etekleri savrularak geçen bir deniz
yitip gittiler sorgusuz/yargısız
suya düşen yıldızların çıkardığı seslerle
bir karınca katarının ardında
yeryüzüne sığmayan gözbebeklerimiz