"Savaşın bedeli çok yüksektir arkadaşlarım" dedi sesi titriyordu. "Sadece maddi bir bedel değil aynı zamanda insani bir bedel. Savaş gençlerimizi ölüme göndermek ailelerimizi parçalamak ve toplumumuzu yıpratmak demektir. Evet bazen savaş kaçınılmazdır ve bazen gereklidir. Ancak her zaman son çare olmalıdır ilk seçenek değil. Savaşa gitme kararı vermek kendi kaderimizi kontrol etmek anlamına gelir" diye devam etti Yılmaz. "Ancak kendi kaderimizi kontrol etmek kendi geleceğimizi belirlemek anlamına da gelir. Ve bence bu savaşa gitmek Türkiye'nin geleceğini kendi halkımızın kendi gençlerimizin ve kendi değerlerimizin zararına belirlemek olacaktır."
Bu sözler üzerine salon sessizleşti. Yılmaz bir an için durdu ardından sözlerini tamamladı: "Bu yüzden size bu kararı dikkatlice düşünmenizi ve savaşın tüm sonuçlarını tüm bedellerini ve tüm alternatiflerini göz önünde bulundurmanızı rica ediyorum. Savaşa gitmek Türkiye'nin en iyi çıkarına mı yoksa başka bir çözüm mü bulabiliriz? Bu soruyu her birinizin kendine sorması gerekiyor." Dedikten sonra yerine döndü.
Yılmaz'ın sözlerine karşılık olarak Genelkurmay Başkanı İsmail Gökçe "Diplomasiye her zaman bir yer vardır" dedi "ancak şu anda güvenliğimizi ve toprak bütünlüğümüzü korumak için harekete geçme zamanıdır. Gerektiğinde savaşmaya hazırız."