Türkiye'de kitle iletişim araçları ve kadın ilişkisini merkeze alan çalışmaların yaklaşık elli yıllık bir tarihi var. Bu ilişkinin akademik bir inceleme alanına dönüşmesinde kadın çalışmalarının 1970'lerin sonlarından başlayarak yerleşik hale gelmesi ve elbette 1980'lerde ve 1990'larda gelişen ikinci dalga feminizmin etkisi belirleyici oldu. Ayrıca aynı dönemde lisansüstü iletişim eğitiminin kurumsallaşmaya başlaması ile medyanın -eski ve yeni biçimleriyle gelişip yaygınlaşmasının da alandaki çalışmaların hem niceliksel olarak artışına hem de analiz düzlemlerinin gelişip çeşitlenmesine yol açtığını not etmek gerekir. Söz konusu birikim ve ortaya çıkan dönüşümün tüm etkilerini ise özellikle 2000'li yıllardan itibaren gözlemlemek daha da mümkün. Medya ve kadın ilişkisini konu alan ve bu ilişkinin doğasını tartışan araştırmalar 2000'li yıllardan itibaren toplumsal alana yansıyan tüm tartışmalar- dan beslendi beslendikçe de çeşitlendi. Elinizdeki derleme farklı tartışma konuları üzerinden bu çeşitlenmeyi okuyucunun gözünde de görünür kılmayı amaçlıyor.