Zamanın behrinde şeytan inanmış birine "Burada tam olarak ne yapıyorsunuz?" diye sorar. O inanmış kişi "Hiç! Bitmeyen bir hikâye anlatıyoruz. Evreni ayakta tutan bir hikâye. Anlatılmadığında hiçbir şeyin kalmayacağı bir hikâye. Biz buna inanıyoruz. Bu bir görevdir; birileri bu görevi muhakkak yapmalıdır. Bir el bizi sustursa dahi hikâye durmaz. Çünkü herkes susturulamaz. Bilmediğimiz uzak bir diyarda biri hikâyemizi anlatıyordur." diye cevap verir. Bekleme Salonu işte böyle bir hikâyenin sesini mesajını duyuruyor. Bundan ötürü de güncele takılıp kalmıyor. Varmak istediği bir yer var Bekleme Salonu'nun doğduğu bir yer olduğu gibi.