Büyük hikâye...
Güneşsiz mavisiz insansız...
Bir gemide günleri aylara ayları yıllara ekleyerek geçen o uzun kürek mahkûmluğu boyunca bir deri bir kemik kalmış bir ruhun çölü geçerek ulaştığı evinde ölüme yatması.
Ruhunu kurtarmak için çırpınan bir hikâye anlatıcısı. Geçilmesi gereken dağlar "yol"da toplanan heybede biriken hikâyeler delirmenin eşiğinde katlanılan ama çok sevilen bir coğrafyada "kendisi" olmanın bedelini kürek mahkûmu olarak ödemek sürek avında bir ömür sonra bir gün yine yine derdest edilip toplanan zift gibi karanlık dumanlı puslu bir nehir boyunca kayıklarla götürülen ruhlar...
Ruhlarımız kürek mahkûmu. Ruhlarımız tutsak...
Büyük hikâye bu.