6 Şubat 2023 Saat 04.15... Soğuk bir kış günü... Yerin altından bir homurtu geldi. Hayvanlar uyandı uykusundan dağlar uyandı ırmaklar uyandı yollar uyandı. Uyanamadı insanlar. Kentler öldü. Her şey üç beş saniyede olupbitti... Ya da başladı... Bir an da oldu her şey. On binlerce insan on binlerce insanın sevdiği insanlar yer altında kaldı. Homurtu yuttu onları. Anılar yaşanmışlıklar fotoğraf albümleri küçücük bebelerin oyuncakları Gülfidan'ın en çok sevdiği fırfırlı elbise Sıtkı Usta'nın nefret ettiği borç defteri Hatice Hanım'ın kızı Kezban için hazırladığı çeyiz... Hepsi enkaz şimdi... Çığlıklardan bir sessizlik oldu sokaklar. Acı vardı ölüm vardı kan vardı çaresizlik vardı çıldırmak vardı yağma vardı ama devlet yoktu yıkılan kentlerin sokaklarında. Sonra numaralar verildi onlara 19.233 23.569 45.349... Ölü numaraları. Şimdi sadece bir rakam artık onlar tozlu envanterler arasında. Çoğunun ölümü kayıtlı bile değil. Depremi edebiyata taşımak edebiyatla yaraları sağaltmak mümkün mü? Acı bu kadar büyükken çok zor. Ama kaçınılası değil. Yine de edebiyatın öykünün diliyle not düşmek yarınlara bir şeyler fısıldamak edebiyatın vefalı kollarında bir acıyı soğutmaya çalışmaktır edebiyatçının kalemiyle derdi. Ayşe Kaygusuz Şimşek'in derlediği "Kör Bir Geceydi- Deprem Öyküleri" kitabında Adil Okay Ali Günay Ali Ozanemre Ayşe Kaygusuz Şimşek Beytullah Özilhan Cemile Cereb Edip Yeşil Gıyasi Aydemir Hatice Eroğlu Akdoğan Hatice Elveren Peköz İbrahim Alp İsmet Alıcı Mazlum Çetinkaya Nargül Delice Neriman Ağaoğlu Ramazan Teknikel Sadık Çil Zeynep Yenen depremin öykülerini yazarak meşakkatli bir çalışmaya girmişler. Zor ve acıtan bir görev bu... Bir yazarın kaçınamayacağı bir sorumluluk... |
"Kör Bir Geceydi" can yakan deprem öyküleriyle yüklü bir kitap...