Kelâmî-felsefî dönemin en parlak isimleri arasında yer alan Râzî ve Urmevî'yi farklı açılardan karşılaştıran bu kitap bir taraftan Râzî'nin metafizik ve teolojik yaklaşımını yeni bir okumaya tabi tutarken diğer taraftan bir filozof ve kelamcı olarak Urmevî'nin ilmî kimliğini ortaya çıkarmayı ve onun Râzî düşüncesi karşısındaki tutumunu belirginleştirmeyi amaçlamaktadır.
Kitap giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Girişte çalışmanın konusu önemi yöntemi ve kaynaklarının yanı sıra Urmevî'nin hayatı hocaları öğrencileri çağdaşları ve eserleri işlenmektedir. Bununla birlikte onun mantıkçı filozof fakih ve kelamcı kimlikleri kelâmî-felsefî dönemin en karakteristik özelliği olan kelam-felsefe ve kelam-tasavvuf ilişkileri de incelenmektedir. Bütün bunların ötesinde Râzî'den tevarüs edilen külliyatın başta Urmevî olmak üzere diğer şarihlerden destek alarak nasıl yorumlanması gerektiği de konu edinilmektedir.
Birinci bölümde varlık ve bilginin mahiyetleri varlıkla ilgili kavramsal tartışmalar varlık-mahiyet ilişkisi ulûhiyyet açısından bu ilişkinin önemi ve varlık-yokluk ilişkisi ele alınmaktadır.
İkinci bölümde varlıktan zorunlu varlığa istidlâl edilmesinin yöntemi bu konuda dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar zat-sıfat ilişkisi ve sıfatların mahiyetleri irdelenmektedir.
Üçüncü bölümde ise Allah-âlem ilişkisi kıdem-hudûs ma'dûm-kıdem ilişkisi sudûr ve yaratma gibi konular incelenmektedir.