Bazı şeyler vardır ki bir kanunla bir emirle bir düdük çalarak düzeltilebilir. Ama bazı şeyler vardır ki kanunla emirle milletçe omuz omuza boğuştuğunuz halde düzelmezler.
Fesi atar şapkayı giyer; ama alnında fesin izi vardır.
Siz sarıkla gezmeyi yasaklarsınız kimse sarıkla dolaşmaz. Ama bazı insanların başındaki görünmeyen sarıkları yok edemezsiniz. Çünkü onlar o zihniyetin içindedir. Zihniyet binlerce yılın birikimidir. O birikimi bir anda yok edemezsiniz boğuşursunuz onunla sadece. Yeni bir zihniyet yeni bir ahlak yerleştirinceye kadar boğuşursunuz ve sonunda muvaffak olursunuz...
Boğuşuyoruz ve boğuşa boğuşa yeneceğiz. Önemli olan burasıdır. Yani boğuşmaktan yorulmamak umutsuzluğa düşmemektir. Milletler boğuşa boğuşa ilerlerler yorulan umutsuzluğa düşen yenilir. Biz inanıyoruz inandığımız şey doğrudur yenidir ileridir. Öyleyse eskiyi geriyi işe yaramazı mutlaka yeneceğiz demektir. Çünkü bunun başka çaresi yoktur. Yaşamak kanunu budur.
Mustafa Kemal Atatürk