Rekabet şartlarının artmasıyla birlikte milletlerarası alanda faaliyet gösteren işletmeler teknik yönetim bilgisi eksikliği nedeniyle profesyonel yönetime ihtiyaç duymaktadır. Yönetim sözleşmesi kalite ve risk yönetiminin sağlanması dahil bir işletmenin alanında uzman kişilerce milletlerarası standartlarda yönetilmesi amacıyla milletlerarası alanda tanınırlığa sahip zincir işletmelerce tercih edilmektedir. Yönetim sözleşmesinin tarafları ve sözleşme içeriği somut duruma göre farklılık göstermektedir. Bu noktada yönetim sözleşmesi bazı şartların varlığı halinde bir şirketin diğeri üzerinde hakimiyet tesisine elverişli bir hukuki yoldur. Bu bağlamda çalışmada yönetim sözleşmesinin bir işletme üzerinde hakimiyet tesisine elverişliliği hususu Alman hukuku ile karşılaştırmalı olarak incelenmekte olup daha sonra yabancı unsurlu yönetim sözleşmesine uygulanacak hukuk ve bu sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisi Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hakkında Kanun Türk Ticaret Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu temelinde değerlendirilmektedir.