"Her şey 4 Ağustos 1978 yılında başladı. Başkomiser Kabil Bey şehir meydanındaki sanat heykellerinin önünde bulunan üç ölü domuzun başında bekliyordu. Cinayet eylemlerinin ilki olduğundan henüz habersizdi. Tüm ülkede geniş yankı uyandıran cinayetlerin cevap bulması gereken soruları vardı;
Tarihin bilinen ilk katili kimdi?
İşlenen cinayet eylemleriyle 1578 yılında gerçekleşen Üç Kral Savaşının bağlantısı neydi?
Cesetlerin kimlikleri neden belli değildi?
Katillerin cinayet oyunu ne zaman son bulacaktı?"
Polisiye türünün diyalogsuz örneği olan Üç Ölü Domuz okuyucuyu sürekleyen kurgusuyla tüm soruların cevabını ters köşe yaparak vermektedir.