Daha on sekiz yaşında mutlak sıfır noktasının altında kuantum fiziği hakkında konuşabilecek kaç kişi tanırsınız? Hadi tanırsınız diyelim; peki ya daha bu konuda bilimsel teoriler bile değil ancak ilk varsayımların ortaya konulduğu bir çağda daha 1980'lerin sonunda kuantların aslında bildiğimiz anlamda madde parçacıkları değil enerji biçimleri olduğu hakkında fikir yürütebilecek kimse tanıdınız mı hiç?
Siz de okuyunca bu kitaptaki düşüncelere katılır ya da katılmayabilirsiniz ama o satırlarda ölmeye mahkûm edilmiş zekâ pırıltısını ele alınan konulardaki derinliği görmemeniz mümkün değil. Böyle bir aklın yok edilmekte oluşu onun şizofreniye itilmiş olması (resmi rapordur bu) sadece bizlerin yani Kemal'i tanıyanların değil hepimizin trajedisi olmalı.
Bu ülkede ne çok acılar yaşandı! İşkenceler hapisler ölümler... Kemal hepsini biz bugün dışarıdakilerden daha ağır yaşadı ve halen de yaşıyor; ölene kadar infaz! Onun hücre duvarlarını aşmasına ve kalan ömründe dışarıyla ilgili düşler görebilmesine yardımcı olur mu bu küçük kitap?
Sadece umut ediyoruz.