Kendimle yüzleşme bir varoluş biçimi bir tutunma şekli şiirim. Şiirim bu anlamda hayata açılan bir pencere gibi; oradan bakıyorum hayata ve susuyorum ağlıyorum gülümsüyorum. Her şey bakışımın biçimini alır. İçimde şekillenir renkler kokular ağaçlar ve kuşlar... Kalbime giren her şey şekillenip dışarı çıktığında hiç bir şey kendisi değildir artık...
Susmuş ve susturulmuş bir çocuğun ''bende varım'' demesidir şiirim. Çok susturulduk ve şiirimde o susturulmuş coçuğu gün ışığına çıkarıyorum.
Var olan insan doğasını tahrip eden sisteme bir itirazdır. Bu nedenle şiirimin günlük hayatımla bağını kurup oradan sistem karşıtlığımı geliştiriyorum. Kendimi yaratmak ve tüm duygularıma düşüncelerime algılarıma evrensel bir boyut katmak için kendimden dışarı çıkıp her şeyin bir parçasıymışım gibi bakıyorum hayata.
Bir yandan da üzgünüm; dilimin sınırlarında yazamadığım için şiirimle gerçek dünyam arasında dönemsel buruk bir ilşiki var. Bir boşluk ve yeri doldurulmayan duygu dünyası.B u nedenle bir çocuğun itirazı şiirim.
Müziğimizin hüznü ve kederi onun varoluş biçimi beni derinden etkilediği ve bunun şiirime yansıdığı bir gerçeklik. Hüznü ve kederi seviyorum. Acıların yoğun yaşandığı coğrafyada o derinlikli ortaklığı dile getirisi seviyorum şiirimde.