Yazar anılarını anlattığı kitabında çocukluğunun geçtiği Diyarbakır ve on iki yıl yaşadığı Kıbrıs'a dair anekdotlarla hem çevresindeki insanları ve diyaloglarını paylaşmış hem de bu yerlerin kültürel ve tarihi yapısına dair bilgiler sunmuştur.
Yazarın iyi bir gözlem yeteneği olduğu görülüyor; betimlemeleri ve anlatımı o kadar yalın ve içten ki okuyucuya sanki oradaymış hissi yaşatıyor. Anılarını aktarırken yaşadığı yerlerin coğrafi yönlerini ve tabiatını ayrıntılı bir şekilde anlatması okuyucuların o atmosferi hissetmelerine olanak tanıyor. Özellikle çiçek kokuları gibi detaylar anlatıya renk katıyor ve okuyucuyu etrafını çiçeklerle dolu bir bahçede gibi hissettiriyor.
Kitapta iki ayrı coğrafyanın iki ayrı kültürün birleştiği ortak noktada insani değerlerin ön plana çıktığını görmekteyiz. Yazar toplumsal olaylara özgün bir bakış açısı getirerek insanın doğasına ve insan ilişkilerine odaklanıyor. Bu yazarın insanın evrensel duygularına düşüncelerine ve deneyimlerine olan vurgusunu gösteriyor.
Sonuç olarak yazarın anılarını aktardığı kitap okuyucuya sadece bir kişinin hayat hikâyesini değil aynı zamanda farklı kültürleri tarihi zenginliklerini coğrafyaları ve insan ilişkilerini anlama fırsatı sunuyor.