Çocukluğumdan beri insanları ağlatacak yazılar yazmak isterdim. Bu istekle yazdığım bir hikâyeyi bir dergiye götürmüştüm. Hikâyemi okuyan derginin başdedaktörü çok anlayışsız bir adam olduğu için hikâyemi okurken hüngür hüngür ağlaması gerektiği halde kahkahalarla güldü sonra kahkahadan yaşaran gözlerini silerek "Aferin. Çok güzel. Bunun gibi daha başka hikâyeler de yaz getir bize.." dedi.
Yazarlıktaki bu ilk düş kırıklığım hâlâ sürmektedir. Ağlasın diye yazdıklarımın çoğuna okurlarım gülüyor.