Hz. Peygamber'in vefatından sonra Müslümanlar karşılaştıkları sorun ve durumlara göre Kur'ân'a yaklaşım tarzını da belirlemişlerdir. Yaşamda karşılaşılan amelî problemleri çözme çabası fıkhi tefsiri inançla ilgili sorunlar felsefî kelâmî ve işârî tefsir çeşitlerini beraberinde getirmiştir. Değişim halindeki yaşamın sürekliliği sonucu bu zamana kadar yazılan tefsirlerle yetinilmeyip yeni tefsirler kaleme alınmış ve alınmaya da devam etmektedir. Bu bakımdan tefsir eserleri yazıldıkları dönemin kültür ve medeniyetini yansıtan vesikalardır. Çünkü tefsir eserlerinde âyetler açıklanırken kendilerinden önce peygamber ve sonraki müfessirlerin yorumları eserin yazıldığı dönemin üslubuyla aktarılmaktadır.
Bu kitapta çok yönlü bir âlim olan Sadrâddin Muhammed b. İbrahim eş-Şîrâzî (Molla Sadrâ) (ö. 1050/1640) ve Tefsîru'l-Kur'ân'ı Kerîm adlı eseri seçilmiştir. Bu seçimde müellifin özellikle filozof yönüyle tanınması tefsirinin İslâm filozoflarının yazdığı tefsir eserleri arasında en hacimlisi olması etkili olmuştur. Ayrıca müfessirin Şîa mezhebinin imâmiyye koluna mensubiyeti ve tasavvufi yönü de konunun seçiminde önemli etkenlerdendir.