Toprağı tutmak istedim toprak altımdan kaydı. Bu öyle bir kaymaydı ki yüzümden her bir toprak tanesi asice geçerek tenimde iz bıraktı. Kapalı gözlerimin arasında bir görüntü belirdi.
Hevybanû neşeyle gülümsüyordu ama bana değil... Yanında boncuk gözlü bir kız çocuğu vardı.
"Ölüyorsun Alp Aslan" dedi iç sesim. "Ölüyorsun..." İç sesim bile hâlime acır bir şekilde gülümsedi.
"Senin kızın olmaz... Ondan kız çocuğu görüyorsun..."
Ardından o kız çocuğu büyüdü kırlar arasında kelebek kovaladı. Kovaladığı kelebeğin babasının ruhu olduğunu bilemeden... "Ölüm Allah'ın emri de Aslan'ım yolun sonunda Hevybanû'dan ayrılmak olmasaydı..." Bilincim kapanmadan son gördüğüm zihnimin bana gösterdiği mutlu görüntüler olsun isterdim ama benim naaşım bir hayvan ölüsü gibi bir yere atıldı. Oysaki şehit cenazesine böyle muamele yapılmazdı...