"'Yol yapacağız.' denilerek hunharca katledilip gövdesine yediği baltalar ile öldürülen güdüğü bile iş makineleri tarafından yola atılan elli beş yaşında bir zeytin ağacı düşünün. Sonra 12 Eylül 1980'deki darbe sonrası haksız yere suçunun ne olduğu belli olmadan hapsedilen ve işkence edilerek öldürülen bir öğretmeni yok olan insanları onların katledilen umutlarını ailelerinin yaşadığı talihsiz olayları... Esareti göçü savaşı ırkçılığı ve ayrımcılığı yaşamış insanları... Dili dini cinsiyeti etnik kimliği siyasal ve cinsel tercihi yüzünden itilmiş kakılmış savrulmuş binlerce insanı ve onların eşlerini çocuklarını aşklarını sönen umutlarını..."
MKB Halk Kütüphanesi Yayınevinden çıkan "Zeytin Ağacı" edebiyata gönül vermiş bir hekimin on beş öyküsünden ve bir deneme yazısından meydana geliyor.
Bu öykülerde yazar; samimi hüzünlü yer yer insanın içine işleyen anlatımıyla günlük hayatta karşımıza çıkabilecek sıradan insanların yaşamlarından kesitler sunuyor okuyucuya.
Ezilmiş haksızlıkgörmüş kısacası "gadre uğramış" insanları öykülerinin merkezine alan yazar toplumsal konulara vurgu yapıyor "Zeytin Ağacı"nda.