Müslüman dünyada özellikle Hz. Osman ve Hz. Ali dönemlerinde yaşanan siyasal ve sosyo-politik gelişmelerle birlikte meydana gelen iç çekişmeler siyasal iktidarlara yönelik ilk farklı ve muhalif seslerin ortaya çıkmasına yol açmıştı. Bu farklı ve muhalif sesler önemli ölçüde Hâricî gruplar tarafından dile getirilmiş ve daha sonra değişik toplum kesimlerini ciddi biçimde etkilemişlerdi. Erken dönemlerde yaşanan hadiselere yönelik onlar kendilerine özgü bakış açısıyla yaklaşmış ve buna göre tavır almışlardır.
Hâricî gruplarla ilgili ortaya konulan çalışmaların genellikle diğer mezhep mensupları tarafından yapılarak kendi pencerelerinden yazıldığı dikkat çekmektedir. Bu çerçevede erken dönem Hâricî özellikle İbâdî kaynaklar dikkate alındığında daha farklı bir tablonun ortaya çıktığı görülecektir. Erken dönem İslam toplumlarında ortaya çıkan hadiseleri doğru biçimde anlama açısından Hâricîleri ve temel alt gruplarını özellikle bunların içinde günümüzde de varlığını dikkat çekici biçimde sürdüren İbâdîleri yine doğru biçimde tanıma ve anlama zorunluluğu bulunmaktadır. Bu noktada Hâricîlik ve günümüzde var olduğu haliyle İbâdîlikle ilgili temel konu ve meseleleri bütüncül bir bakış açısıyla ve ana kaynakları öne çıkararak yapılan bu araştırma çalışmanın özgünlüğünü oluşturmaktadır.