Bu süreçte Samsun Bursa ve İstanbul'da bulundum. 1980 yılının nisan ayında yakalandım ve Samsun'da hapishaneye girdim. Üç ay sonra diğer yedi arkadaşımla beraber Samsun Cezaevi'nden firar ettik. Firardan yaklaşık iki ay sonra 12 Eylül 1980 ihtilali oldu. Darbeden bir ay sonra 16 Ekim 1980 tarihinde Bursa'da bir ihbar sonucu yine yakalandım. 1991 yılında cezaevi yıllarımı tamamlamış bir halde memleketime geri döndüm. Zamanlama olarak da tam anlamıyla "gençliğim dört duvar arasında çürümüştü." Yirmili yaşlarımın tamamını içeride geçirmiştim. Aradan geçen otuz küsur yılın üzerine "iyi ki bu günlükleri tutmuşum" diyorum. Tarihi oluşturan şeyler de kişisel notlar değil midir zaten? O dönemde basit ve sıradan gelen birtakım şeylerin zamanla özel ve ayrıcalıklı hale gelmesi yaşanabilen bir durumdur. Günlüklerimde okuyacağınız her şey gerçektir. Kurguyla en ufak bir ilgisi yoktur.