Kırâat ilmi Kur'ân kelimelerinin orijinal telaffuzunu muhafaza eden; tahrîf (bozma) ile tağyîrden (değiştirme) koruyan ilim olması yönüyle İslâmî ilimler arasında en üstün ilim olarak kabul edilir. Bu yönüyle onun diğer ilimlere kaynaklık teşkil eden müstesna bir yeri vardır. Kur'ân'ın eşsiz nazmı ile bağlantılı olan bu ilme kırâat ilmi denilir.
Zamanla kırâat ilmi ve eğitimi alanında yüzlerce eser telif edilmiştir. Bu bağlamda Osmanlı dönemi müelliflerinden kırâat ilmi alanında verdiği telifleriyle şöhret bulan bir kırâat âlimi de Muhammed b. Ahmed el-'Avfî'dir. 'Avfî'nin eser yazım formatlarından biri de kırâat ihtilaflarının kırâat ricaline nisbetle mukayesesidir. O bu meyanda Hafs rivâyetiyle İbn Kesîr kırâati arasındaki ihitlafları ortaya koymak amacıyla üç eser kaleme almıştır. Onun incelemekte olduğumuz Zehru'l-mütenâsir fîmâ beyne'l-Mekkî ve Âsım'ı İmâm Âsım'ın râvîsi Hafs ile İbn Kesîr'in râvîleri Bezzî ve Kunbül arasındaki ihtilaflı okuyuşları ele aldığı ve telif hayatının en son eseridir.