Toplumsal sağduyunun devlet yönetim aklının ve özgüvenli bireylerin temel güvencesi kapsayıcı anlayışla hazırlanmış felsefik teorik kuramsal ve kavramsal temelleri olan nitelikli anayasalardır. Özgürlük ve güvenlik arasındaki altın oranlı denge toplumların kendi kaderlerinin kendileri tarafından belirlenebilmesi anayasal değerlerin ilkelerin ve prensiplerin devlet toplum ve bireylerce özümsenmesi ile mümkün olabilecektir.Toplumun katmanları arasındaki sosyal ekonomik ve adil paylaşıma ilişkin güven bağları birey devlet ve toplum arasındaki iletişim ve ilişkinin gücü toplumların yetenek kapasite ve potansiyeli için önemlidir. Dünya güçsüz toplumlar zayıf devletler ile özgüvenli toplumlar ve güçlü devletler arasında yeni bir düzene doğru evrilmektedir. İki taraf arasındaki sınırlar ve geçiş noktaları insanlığın yüce değerleri ile uyumlu devletin sistemsel işleyişini sağlama fonksiyonuna sahip anayasalardır.