Âşık Veysel'in Türk halkının gönlünde yer etmesi ve büyük bir ün kazanmasında geleneğe bağlılık ile halkın duyuş düşünüş ve inanışını şiirlerinde işlemesinin etkili olduğunu belirtmek gerekir. Küçük yaşta gözlerini kaybettikten sonra babasının yönlendirmesiyle saz çalmayı öğrenen Veysel kulağıyla dinleyip gönlüyle hissettiklerini dizelere dökmüş dizelere döktüklerini de sazı ve avazı ile Türk halkının beğenisine sunmuştur. Veysel'in bağrında doğup büyüdüğü yörenin ağız özelliklerini de katarak ürettiği şiirler toplum hayatı ve gerçeklerini işlediği için büyük bir kabul görmüş bu kabul ile Veysel Türk halkının severek dinlediği yerel ve ulusal radyoların da vazgeçemediği bir sanatçı olmuştur.
Halkın duyuş düşünüş ve inanışına tercüman olup onları şiirlerinde işlemesi çok sevilip dinlenmesini sağlamış ölümünün üzerinden yarım asır geçmesine rağmen bu sevgi günümüze dek süregelmiştir. Ona duyulan sevgi ile şiirlerinden etkilenmelerin gelecekte de devam edeceği kuvvetle muhtemeldir.