Havasını soluduğumuz..
Gölgesine sığındığımız..
Meyvesini yediğimiz..
Suyunu yudum yudum içtiğimiz
doğamız tabiatımız. Bazen
rüzgârlarla dans ediyor yaprak yaprak
tel tel düğünde halay çeker gibi
selvi boylu kavaklar...
Oyuncakları alınmasın ellerinden
Bırakın oynasınlar bağırıp çağırsınlar
Sokak aralarında dağda bayırda
Hiç bitmesin ağız dolusu gülüşleri
İncinmesin kırılmasın serçe yürekleri
Nasır tutmasın küçücük elleri
Doyasıya yaşayıp varmadan hayatın tadına
Göçüp gitmesinler...
Çıldırıyorum yaşanan/yaşatılan bunca vahşete
Kinimi kusuyorum halkımın ezilmişliğine
Öfkem ise sarmalıyor benliğimi
Tüm tutsaklığımla
Yıkıyorum benliğimi hapseden duvarları
Aşıyorum bütün engelleri
Karışıyorum çocukların çile yüklü yaşamına
Umudu sevdaya taşıyorum
Onlarla özgür yarınlara