Ceza yargılamasının amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden oluşturmaktır
Bu nedenle "suçsuzluk" veya "masumiyet karinesi" olarak adlandırılan kural ceza yargılamasının en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biridir.
Bu ilkenin uzantısı olarak tanımlayabileceğimiz bir başka ilke daha vardır. Bu ilke öğreti ve uygulamada Latince olarak "in dubio pro reo" şeklinde ifade edilen "şüpheden sanık yararla-nır" ilkesidir.
Bu ilke ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi açısından dikkate alınması gereken herhangi bir soruna dair şüphenin mutlaka sanık yararına değerlendirilmesi esasına dayanmaktadır.
Bu çalışmada; kamu davasının açılmasında şüphe kavramının rolü ceza yargılamasında şüpheden sanık faydalanır ilkesinin uygulanması sanığın ikrarının delil olarak değerlendirilmesine ilişkin esaslar masumiyet karinesi hırsızlık suçlarında şüpheden sanık yararlanır ilkesinin uygulanma esasları zincirleme suçta şüpheden sanık yararlanır (in dubio pro reo) ilkesinin uygulanması konuları incelenmiştir.
Belirtilen konular uygulamada sık karşılaşılan sorunlar öğretideki görüşler yüksek mahkeme kararları ve uygulama çerçevesinde analiz edilmiştir.